Zanzibar, nam-ı diğer Baharat Adası.Tabii bu günlerde ada baharatlarından ziyade akıllara zarar deniziyle meşhur 🙂 Peki bu güzelliğin en iyi nasıl tadı çıkarılır? Zanzibar’da nerede kalınır ise en güzel olur? Resimlere baktıktan sonra yavaş yavaş adanın kuzeyi ile doğusunun coğrafyasının birbirinden çok farklı olduğunu göreceksiniz.
Doğu yakası daha bakir, daha turkuaz, uzun geniş beyaz kumdan oluşan sahiller ve bu sahilleri kucaklayan uzun palmiye ağaçlarıyla cennet etkisi yaratırken Kuzey ucu ise daha az bakir, uzun palmiye ağaçları yerine sonsuz kumların ya da kayalıkların (kaldığınız otele göre değişen) olduğu koylar. Peki o zaman neden düşünüyoruz ki? Neden direkt Doğu yakasındaki koylara gitmiyoruz?
Tek kelime, iki fiil: Gelgit. Okyanusta yüzmek Ege Denizi’nde yüzmeye benzemiyor tabii 🙂 O muhteşem renk cümbüşünün bir bedeli var. Doğu yakasınının deniz tabanı daha sığ olduğu için Hint Okyanusu’nun gelgitlerinden etkileniyor. Eğer su kuşuysanız bundan endişe edebilirsiniz. En azından ben etmiştim. Ama gidip gören biri olarak diyorum ki varsın gelgit olsun. O koyda o atmosferde kalmak için her şeye değer bence.
Ee gelgit olsun biraz yürür yine denize gireriz dediğinizi duyar gibiyim. Gelgit olunca günün belli saatlerinde en az 1 km belki daha bile fazla uzaklara gidiyor deniz. Öyle az yürüyüp ulaşayım durumu olmuyor, ki o güneşte yürüyüp dönmek zaten çok zor. Oturduğunuz yerden denizin derin kısmını göremiyorsunuz eğer gözünüzde canlandırmak isterseniz. Ortalama 4 saat gibi su çekilmiş oluyor. Ama bu 4 saat boyunca deniz yok demek de değil. Sonuçta koskoca okyanusun gidip gelmesi saniyeler içinde olmuyor, 4 saat içinde oluyor, yani sular yavaş yavaş kayboluyor, yavaş yavaş geri geliyor. Yani aslında 4 saatten daha az bir zaman çerçevesinde tamamen susuz kalıyorsunuz 🙂 Su az olunca da zaten sığ olan deniz tabanında belki bileklerinize belki dizinize kadar falan deniz olabiliyor. Zaten o sırada da ya yemek yiyorsunuz, ya şezlongta palmiye ağaçlarının altında miskinlik yapıyorsunuz ya da sahilde yürüyüşler yapıp sular çekilince arkada kalan bi sürü canlıyı gözlemliyorsunuz. ⇓
Yani uzun lafın kısası, gelgit öcü bir şey değilmiş, tekrar gitsek daha uzun süre Doğu yakasında kalırız.
İşte Doğu yakası atmosferi genel olarak böyle. Bu tarafta kalacak çok fazla koy ve otel seçeneği var. Biz Kiwengwa‘daki Dream of Zanzibar otelinde kaldık. Otelden deniz ve servis olarak çok memnun kaldık. Bu çevrede genelde paket turizm, her şey dahil sunan büyük resort’lar var. Akşamları aktivite olmuyor, otelden çıkmaya korkarsınız zaten, her yer karanlık, eliniz klasik otel animasyonlarına mahkum. Ama siz de bizim gibi deniz manyağı iseniz zaten yiyip içip aman uyuyayım da yarın sabah erken kalkıp denizden faydalanayayım diyebilirsiniz.
Burasının dışında araştırmalardan çok iyi olduğunu duyduğumuz ama gitmediğimiz Doğu’daki diğer koyları -işte Zanzibar’a tekrar gitmek için sebep hazır:) -yazıyorum:
⇒Paje: Kite Surf yapmak isterseniz burası sizin için. Ayrıca genç nüfustan ötürü cool bir ambiyansı var, akşamları otele bağlı kalmadan biraz daha özgür hareket edebilirsiniz. Ufak işletmelerde partiler yakalanabilir. Ancak özellikle Aralık ve Haziran arası çok fazla kite yapıldığı için denizde yüzecek yer bulmak zor oluyormuş.
Konaklama için tavsiye edilen yerler: Demani Lodge, Jambo Beach Bungalows, Kilimani Kidogo, Kitete Beach Bungalows, Paje By Night ve Dhow Inn.
⇒Pongwe: Burayı yazmamın tek sebebi bu otel! Pongwe Beach Hotel başlı başına mini bir cennet. Sessiz sakin, palmiyeler arasında, kumsala çok yakın olan bungalovları ve ufak bir sonsuzluk havuzları var. Suite’lerinde özel mini havuzunuz da var. Samimi bir işletme, her şey dahil değil. Yemekleri lezzetliymiş. Pongwe bölgesi korunaklı koy şeklinden ötürü deniz yosunundan en arınmış bölgeymiş. Akşamları yine çok yapacak bir şey yok.
⇒Matemwe: Zanzibar’daki en ince kumun bu koyda olduğunu söyleniyor. Kuzeyde olduğu gibi burada da yakında köy olduğu için yerel hayata tanıklık etme şansınız oluyor. Ama yine de sessiz bir yer aslında, sahilde uzanmak ve balıkçıları izlemek dışında pek bir aktiviteniz olmuyor. Diğer yerlere göre artısı ise dalış ve şnorkel yapabileceğiniz Mnemba Adası‘na olan nispeten yakınlığı.
Konaklama için tavsiye edilen yerler: Key’s Bungalows, Mohammed’s Bungalows, Matemwe Beach Village, Panga Chumvi, Zanzibar Retreat Hotel, Sele’s Bungalows, Green & Blue, Sunshine Hotel ve Matemwe Lodge.
Şimdi Kuzey’e gelelim. Burada Kendwa ve Nungwi köyleri var.
⇒Kendwa: Kendwa’nın sahil şeridi daha geniş ve deniz tabanı daha derin olduğu için gelgitten daha az etkileniyor, evet su gidip geliyor yine ama öyle kilometrelik kaybolma gibi bir durum yok, deniz hala orada 🙂 Ama buna karşılık gelgitin yarattığı o turkuaz renk cümbüşü burada yok. Yine kesinlikle güzel bi renk tabii nankörlük etmeyeyim ama kıyarlarsam daha az tropikal geldi bana şahsen.
Kendwa’nın herkes tarafından tercih edilme sebebi de bu aslında, gelgitten daha az etkilenmesi, deniz çekilse de gün boyu kafanız rahat denize girmeye devam edebilmeniz. Bu tarafın diğer artısı ise, gün batımı keyfi yapabilmeniz ve hava hafif serinleyince gelen yerel halk futbol oynarken günü batırmanız. Bu da ayrı bir keyif tabii.
Ya da gündüzleri geçimlerini sağlamak için balık tutmaya gelen balıkçıları, deniz çekildiğinde sığ denizin içine girip elleriyle deniz yosunu ve balık tutmaya çalışan kadınları, çocukları görüp siz full güvenli yüksek duvarlı otelinizde keyif yaparken gerçek hayata dair bir fikir edinebilirsiniz.
Diğer bir avantaj ise akşamları zifiri karanlık içinde sessizliğe gömülmüyorsunuz. Aradığınızın ne olduğuna bağlı olarak değişir tabii bu bir artı mı eksi mi 🙂 Kendwa Rocks’ın cafesi tıngır mıngır da olsa bi hareketlilik sağlıyor. Ama kesinlikle gürültü yok merak etmeyin rahat uyursunuz. Ayrıca şnorkel yapmak istiyorsanız Pemba Adası‘na ulaşım Kendwa’dan daha kolay oluyor, burdan sahildeki tur satmaya çalışanlardan tur alıp gidebilirsiniz.
Kendwa Oteller: Biz Kendwa’da Gold Zanzibar‘da kaldık.
Kendwa Rocks: Tatlı bir backpacker oteli. Çeşitli bungalovları var. Fiyatlar uygun. Her ay 1 gece full moon partisi düzenleniyor.⇓
Gold Zanzibar Beach House & Spa: Kendwa Rocks’ın dibi. Fiyat olarak da zıttı. Çok lüks. Her şey dahil ya da yarım pansiyon seçenekleri var. Otelle direkt iletişime geçerseniz kur durumlarına göre rezervasyon sitelerinden daha uyguna gelebilir. Bir deneyin. Biz bir daha gelir miyiz? Sanmıyorum. Aslında otelin hizmetinde bir kusur yok, yemekleri hizmetleri vs her şey iyiydi. Ama ben burayı çok yapay buldum. Doğu’daki otantiklikten sonra burası bana çöl gibi geldi. Ortada ağaç yok bir şey yok, alabildiğine kum. E ben böyle denize Çeşme’de de giriyorum? Kendileri birkaç bodur ağaç dikmiş ama onlar da gölge falan vermiyor ki zaten. Yanındaki Kendwa Rocks’ta daha fazla ağaç var ve daha karakteristik kesinlikle.
⇒Batı Nungwi: Kendwa’dan yürümeye başladığınızda ilk önce Batı Nungwi’ye varıyorsunuz. Aslında Nungwi tam burunda kalıyor. Yani batı Nungwi gelgitten daha az etkilenirken, doğu Nungwi’de kalmak Doğu yakasında herhangi bir yerde kalmakla aynı kefede oluyor. (Gelgite kafayı takanlar varsa önemli)
Sahildeki sıralarına göre yazıyorum:
Hideaway: Bu otel Kendwa Rocks’ın diğer yanında kalıyor. Yakınında olsa da coğrafya değişiyor ve kayalıklar başlıyor. Şezlonglar kayaların üzerinde, deniz geldiğinde su kayalara kadar geliyor yani plaj kalmıyor, gittiğinde ise plaj ortaya çıkıyor ve deniz hala yüzülebilir seviyede oluyor. Dream of Zanzibar’ın kardeş kuruluşu. Bir daha Kuzeye gelecek olsak burayı denerdik. Bizim için deniz daha önemli olduğu için plajın yok olması bir problem teşkil etmedi bize. Denizi renk olarak Kendwa’ya kıyasla Doğudaki renge daha yakındı.
La Gemma dell’Est: Ultra pahalı ve lüks. Sahilde tüm doğallığı bozan koskocaman bir iskele ve üstünde cafe gibi bir şeyi var. Denizin ortasına konmuş çirkin bir tahta uzay gemisi gibi duruyor. Sırf bu nedenle bu oteli seçmedik. Biraz doğallık lütfen! Öte yandan diğer otellerden farklı olarak yapay plajında en azından hoş duran uzun palmiyeleri var.
Royal Zanzibar: Kayalıkların üstünde kalıyor, yani Hideaway’deki gibi. Plaj bir var bir yok, aynı mantık. Tesis bir eski gözüktü gözümüze.
Aslında başka yerde kalsanız da hala bu yerlere yürüyüş yapabilir hatta buraların önünden de gönlünüzce denize girebilirsiniz çünkü Zanzibar’da plajlar özel mülk değil. Biz çoğunlukla Hideaway’in önünden denize girdik çok da otelden uzaklaşmamak ve öğle yemeklerinde geri dönmek için.
Bu yürüyüşler de keşfin bir parçası oluyor, oteller ve plajlarının yanı sıra kumların üstünde ürünlerini sergileyen hediyelik eşya ve tablo satıcılarından alışveriş yapma şansı da yakalıyorsunuz. Giderken deniz uzakta olduğu için rahatça yürüdüğünüz plajın döndüğünüzde suyla kaplandığını görmeniz ve dizlerinize kadar suya batarak geçmek zorunda kalmanız ise en paha biçilemez Zanzibar anısı olarak sizinle beraber dönüyor…
Bu kadar konuştuktan sonra bir özet yapmak gerekirse Zanzibar’ın en’lerine gelelim. Başka bir yerde olsalar Zanzibar’ın tüm sahilleri başka sahillere göre mükemmel kalır. Bunların içinden seçmek çok zor olsa da rehber kaynaklar şu şekilde en ön plana çıkanları veriyor:
- Matemwe: En tozumsu beyaz kumlar ve köy hayatı için
- Kendwa: En geniş beyaz kumlar ve her zaman yüzme şansı için
- Pongwe: En cam gibi sular ve kalabalıktan uzak oluşu için
- Jambiani: En başka dünyaya ait turkuazın farklı tonları suyu için.
Son olarak ekleyelim, generic cialis price bakarak seyahatinizi planlayabilirsiniz.
Biz Zanzibar’ı çok sevdik, Hint Okyanusu’ndaki ilk göz ağrımız! Umarız siz de bizim kadar sevip keyif alırsınız. Sorularınız için her zaman bize yazabilirsiniz.
No Comments