Fransa

Paris’te Yeme İçme Favorilerimiz

Eş durumundan mütevellit ikinci evim dediğim Paris hakkında yazma vakti! Paris yeme içme önerilerimiz nedir, nerede yenir içilir?

Aslında Paris’te gönül rahatlığıyla gözünüze şirin ve otantik gelen (yapay turist yeri gibi gözükmeyen) yerlerde genelde hayalkırıklığına uğramadan yemek yiyebilirsiniz. Bizde hani zincir restoranlara duyulan bir güven var ya (Big Chefs, Midpoint gibi) sanırım kaliteli minik restoran yokluğundan zincirlere daha çok güven duyuyoruz. Fransa’da bu tam tersi, adamlarda o kadar çok yaratıcı bistro/restoran/cafe var ki zincir dedin mi bir sorguluyorlar. Starbucks’ı pek sevmezler mesela, zaten turistik yerler dışında mahallelerde çok bulamazsınız, herkes yerel bar tabac’lara gider espressosunu ayakta hızlıca içer ya da cafe’lerde aheste şekilde yudumlar kalkar gününe devam eder.

Fransızlar için yemek önemli bir ritüel, damak zevkleri de çok gelişmiş olduğu için artizanal bir sürü irili ufaklı dükkan var. Demem odur ki mesela Türkiye’den bildiğimiz Le Pain Quotidien görünce oturmayın mesela, ısrarla daha iyilerini ufak yerleri arayın, bulacaksınız.

Ayrıca yolda gezerken denk geldiğiniz boulangerie’lere (fırın) girin atıştırmalık farklı şeyler deneme fırsatı yaratın kendinize.

Tatlı sevdiğim için tatlıdan başlayarak favorilerimiz işte burada:

Eclair de Genie: Eclair kelimesi tanıdık geldi mi? Bizdeki ekler yani 🙂 Paris’teki bir numaralı favorimiz! Farklı dükkanları var, adreslerine buradan ulaşabilirsiniz.

Pierre Hermé: Fransızlar La Durée’yi fazla pazarlama ürünü buluyorlar. Tercihleri Pierre Hermé’den yana. Zaten pahalı bir şey olan makarondan bir kere yeme hakkınız varsa bu Pierre Herme olmalı 🙂 Sezonluk çılgın tatları olduğu gibi (zeytinyağlı vanilyalı makaron) klasik tuzlu karamel ya da çikolata makaronlar da yıkılıyor tabii ki. viagra levitra and cialis buradan ulaşabilirsiniz.

♦Chez Janou: Klasik bir Fransız restoranı. Yemekler güney Fransa yemekleri aslında. Sonundaki çikolatalı mousse’a yer ayırmak zorundasınız! Adrese buradan ulaşabilirsiniz.

♦Aux Deux Amis: Çok lokal bir sokak olan Rue Oberkampf’ta yer alan bu tatlı tipik Fransız bistrosunda basit aperatif şeyler yiyip salaş bir şekilde takılabilirsiniz. Buffalo mozzarella ve kavunlu jambon favorimiz!

♦Le George: Paris’in en güzel rooftop’larından biri. Pompidou müzesinin en üst katında güzel bir manzara sunuyor size. Yemek için rezervasyon şart ama birer içki/cafe içmek için sıra bekleyerek dışarıda oturabilirsiniz. Zaten içerisinin bir esprisi yok bence, maksat dışarıda olmak. Biz hiç yemek için gitmedik hep bir şeyler içmek için dışarıda oturuyoruz. Bir yorgunluk içkisi yudumlayın dışarıda, kulaklarımızı da çınlatın 🙂

♦Les Deux Magots: Eskiden yazarların gidip saatlerce gidip takıldığı bir cafe. Dışarıda sıralanan minik sandalyeleriyle klasik bir Parizyen kafesi. Saint Germain’in göbeğinde. Buraya karşı bir önyargımız vardı, geçen gün gidip oturunca anladım ki dışarıdaki masalarda oturup arkada Hausmann mimarisi ile yoldan geçenleri izlemek ayrı bir keyifli oluyor.

Başta dediğim gibi Paris’te adım başı keşfedilmeyi bekleyen ufak dükkanlar ve tatlar var aslında. Bu yazdıklarım o kadar yetersiz ki…Şimdiden iyi yemeler ve iyi keşifler 🙂

You Might Also Like

No Comments

    Leave a Reply